24 Ağustos 2011 Çarşamba

nepalde bir akşam...


adını koyamadığm bir his nedenini bilemediğim bir heyecan var içimde..
zihnim bomboş.
belki de hatırlayamadığımdır heyecanlandıran..



her yanım kadın. her yerde kadın.  sokakta, pazarda, motorsiklette , tarlada, okulda... sürekli gülümseyen yüzleriyle, tüm varlığım kadın...











çocuk var bide. çikolata rengi teni, sürmeli kahverengi gözleri ve mahçup gülümsemesi... anlamadığım bir dilde bana seslenişi ve elimi tuttuğunda verdiği huzur..




gökyüzüne çeviriyorum bende gözlerimi, bırakıyorum bedenimi... görmeyi duymayı ve hisstemeyi keşfediyorum..









bir akşam nepalde ve yine aynı bahçenin aynı köşesinde kalakalmak  var bide.. ingiliz erkeğinin ses tonuna takılmak. derinden gelen o gür sesi duymak..
ve hapsolmuş ruhunu kurtarmak hedefiyle, taşımak bedenini başka bir renge...

çünkü  " gerçekliğin sonsuz okyanusundan tek bir deniz kabuğu kaldı geriye."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder